20 Mayıs 2015 Çarşamba

DONDURMACI ZEYNEP ELA

      Zeynep Ela, külahtaki dondurmayla geçen sene tanıştı. O zamana kadar, genellikle benim ya da anneannesinin dondurmalarını tırtıklıyordu:)) Oldukça hoşuna gitmiş olmalı ki, dondurmaya benzettiği şeylerle kendi kendine oynamaya, size dondurma getirdim demeye başladı. En sonunda da bizim masa lambasının boncuklarına el koydu ve bu benim dondurmam dedi. Bize de arada ikram etmeyi unutmadı tabii.
       Geçenlerde, Toyzz Shop'un internet sitesinde yeni bir şeyler var mı diye bakınırken, Şimdi oynayamayacağını düşünsem de Lego sayfasına da bir bakayım dedim. (Tamam itiraf ediyorum daha çok kendim için bakıyordum:)) Ve onu gördüm. Lego Creative İcecream. Gözümün önüne, Zeynep Ela'nın kutuyu açtığında nasıl çıldıracağı geldi. Tabii hemen sepete attım. Bu Duplo serisinden benim haberim yoktu. Ne kadar güzel şeyler varmış.Onu aldın, yeter de yoluna devam et değil mi? Ama hayır, tutamadım kendimi. Bir tane de Lego Duplo Cafe aldım.
       Sonuç tam beklediğim gibi oldu. Paketler büyük bir heyecanla açıldı. Önce dondurmayı açtık. Çeşit çeşit dondurma yaptıktan sonra, sıra cafeye geldi. Cafeden çıkan bebekleri şemsiyenin altına yerleştirdik, ekmek ve pasta servis ettik. Sonra tekrar dondurmaya döndük:)




        Sabah dondurma kutusuyla anneanneye gidip, onları da dondurmaya boğduk. Ertesi gün dondurmaları dinlenmeye bırakıp, cafe kutusunu aldı yanına. Böyle sürekli taşımak zor gelmiş olacak ki, cafeyi anneanneye bıraktık, dondurma bizde kaldı:)
        En büyük sıkıntı, bütün çeşitleri ve üzerine konacakları tek bir külaha takmaktan hoşlanması. Yani sadece çilekli ve fıstıklı dondurma yiyemiyorsunuz, illa karışık olacak:) Dengesiz olan dondurma katları, bu duruma uzun süre dayanamadığından sık sık devrilme tehlikesiyle yüz yüze geliyoruz. Tabii bir de yerine takılmamakta inat eden lego parçaları var. Bunlar küçük çaplı krizlere yol açsa da bizim dakikalarca dondurma yememize engel olamıyorlar.


       
       

   

5 Nisan 2015 Pazar

İLK OKUL MACERAMIZ

     Her şey Meltem'in Nil için deneme dersi kaydı yaptırırken, Zeynep Ela için de kayıt yaptırmasıyla başladı. O hafta sonu Muzipo'ya giderken, bunun 4 ay süreceğini düşünmemiştik bile. Hatta ilk kez bizden ayrı olarak, tanımadığı bir ortamda 1 saat geçireceği için endişeliydik.  Fakat bizim küçük cadı sınıftan içeri girdi ve arkasına bile bakmadı. Bizimse 1 saatlik endişeli bekleyişimiz başladı. Çıkar da bizi bulamazsa diye, kapıdan bile ayrılamadık. Sonra ders bitti, çocuklar dışarı çıkmaya başladı ama Zeynep Ela çıkmadı. Ders bitti, hadi gidiyoruz deyince de göz yaşlarına boğuldu. Bize de ertesi gün onu Muzipo'ya yazdırmak düştü:)


         Bir ay olarak başlattığımız üyeliğimiz, tam 4 ay sürdü. Zeynep Ela bir kez bile gitmek istemiyorum demedi,.Her ders sonrası, heyecanla anlattı neler yaptıklarını. Hep gülümseyerek çıktı sınıftan.  Belki de tek sıkıntı bir saatin yetmemesiydi:)         
        
        Bunda tabii ki en önemli pay, Hacer Öğretmenin. Her hafta sonu güler yüzle karşılandığı, bir saat boyunca iyi vakit geçirdiği bir yere kim gitmek istemez ki:) Çok teşekkür ederiz Zeynep Ela'nın ilk öğretmeni.




          Sadece Zeynep Ela değil, biz de hep güler yüzle karşılandık Muzipo'da. Bu nedenle; size de teşekkür ederiz, Övül ve Ceren. 

          28 Martta, Zeynep Ela son kez derse gitti. Küçük bir veda partisi yaptık. Pasta tam bir felaketti ama ufaklıklar buna pek de takılmadılar. Zaten onlar için önemli olan mumları üflemekti:))Böylece derslere tatlı bir nokta koymuş olduk. 



           Göksu, Altan, Maya, Devrim, Derin, Zeynep Ela'nın ilk arkadaşları... Kim bilir belki bir gün bir yerlerde karşılaşırsınız:)