16 Ocak 2015 Cuma

ZEYNEP ELA'DAN İNCİLER

        Tam olarak ne zamandı hatırlamıyorum. Sanırım daha hamile değildim. İlk blog okumaya başladığım zamanlarda, bir şekilde keşfetmiştim Günün Çorbasını. Bir çırpıda tamamını okumuş; blogun sahibi Yeliz'in oğluyla aralarındaki dialogları anlattığı "Dumur Dialog" bölümüne ise bayılmıştım.  Çocuğum olursa, bizim de böyle muhabbetlerimiz olur mu, diye aklımdan geçirdiğimi hatırlıyorum. 
           O zamandan bu zamana, yaklaşık 3-3,5 yıl geçti ve ben sorumun cevabını öğrenmiş oldum:)) Bizim küçük cadının kelime hazinesi geliştikçe, biz de zaman zaman bizi şaşırtan; çoğu zaman güldüren dialoglar içinde bulduk kendimizi:) Ama o söylediğinde ne kadar ilginç gelirse gelsin; sonradan unutabildiğimizi de fark ettik bu sözleri. Okuyacaklarınız, unutmamak için İnstagram'a not düştüklerimden.

            - (Her zamanki gibi sodama ortak olmuştur)
            D: Yeter Zeynep!!!
            Z: Yeter diiillllll!!!

            - Z: Al em! (Emziği bana uzatır)
              D: Ben bebek miyim?
              (Emziği tekrar ağzına alır)
              Z: Ben bebekim

            - (Bir kova suyu üzerine döker)
              D: Zeynep ıslandın mı?
              Z: Hayır!!

            - (Babasının göbeğine pat pat vururken)
              Z: Mücikk yapıyorummmm




            - (Ulus'taki Atatürk heykelini görür)
              Z: Anneee cocaman Atatürk

            - (Anıtkabir'i gezerken)
              Z: Şşş. Gürültü yapmayın! Atatürk uyuyor


            - (Kafasını sallarken)
              D: Ne yapıyorsun anneciğim?
              Z: Saçlarımı rahatlatıyorum

            - D: Zeynep telefonumu getirir misin artık?!!
              Z: Getiririm hayatım

            - D: En sevdiğin çorba hangisi?
              Z: Mermicek çorbasıııııı

            - D: Anneciğim bugün sana tarak hediye etmişler nerde? Çok merak ettim.
              Z: Taraaakkk herdesinnnn? Annem seni merak ediyorr.

            - (Bir şeylere kızar)
               Z: Hallah Hallah yaaa!!!

            - (Elbise giyer)
               Z: Prens Sopya oldum ben

            - (Tuvalette oturmaktadır. Bir yandan da bağırır)
              Z: Hayatımmmm
              D: Beni mi çağırıyorsun anneciğim?
              Z: Hayır! Hayatımı çağırıyorum!

            - D: Annecim nohut yer misin?
              Z: Hayır!
              D: Pilav yer misin?
              Z: Hayır!
              D: Zıkkım yer misin???
              Z: Ebettt! Hadi getir.

            - (Karlar erimeye başladığı için oluklardan su akmaktadır.)
              Z: Bu suyu kim döküyor?
              D: Çatılardaki karlar eridiği için akıyor anneciğim.
              Z: Sanırım çatılar manyo yapıyor



        



             

11 Ocak 2015 Pazar

ZEYNEP ELA'NIN YENİ OYUNCAKLARI

   Oyuncak çekmecemizin içi neredeyse dolduğundan, üstündeyse peluş hayvanlardan yer kalmadığından; uzun zamandır bizim küçük cadıya oyuncak almıyorduk. Oyuncakçıları ya da internet sitelerini gezerken içimiz gitse de kendimize bir dur demiştik. Ta ki yılbaşı hediyeleri gündeme gelene kadar. Yeni yıla hediyelerle ve mutlu girmek herkesin hakkı bence, en çok da çocukların. Biz de bizim cadı bu yeni yıla mutlulukla girsin diye, üçlü bir sürpriz planladık:)) 
       Her zamanki gibi imdadımıza Toyzz Shop yetişti. Sürpriz olduğu için paketleri tek tek alıp eve gelmek istemedik. Ayrıca oyuncakçı gezmek bizim için çok da hayırlı olmuyor; çünkü ben her oyuncağa "aa bu da çok güzelmiş" nidalarıyla bakmaktan, bir türlü oyuncakçıdan çıkamıyorum:)) O yüzden; sakin kafayla, uzuunn zamanda Toyzz Shop'un internet sitesinden yaptık alış verişi. 
        İlk seçtiğimiz hediye, bir doktor seti oldu. Zeynep Ela uzun zamandır, Disney Junior kanalındaki çizgi filmleri izliyor. En sevdiklerinden biri de Doktor Mc Stuffins. Bu çizgi filmi izlediğinden beri, eline aldığı bazı şeylerle sırtımızı dinliyordu. Sitede, Zeynep Ela'ya uygun  Doktor Mc Stuffins oyuncağı olmadığından, Barbie Çantalı Doktor Seti aldık. İlk verdiğimiz hediye de bu oldu. Sabah gözünü açar açmaz verdik:)) O andaki sevinci anlatılamaz. Hemen o anda bebeği ile muayene serüvenine başladı. Sonra öğrendik ki bütün gün bir anneannesini,bir dedesini muayene etmiş:)) O günden beri de kah tansiyonumuza bakıyor, kah sırtımızı dinliyor:)) 



       Ahmet ile uzun zamandır, Zeynep Ela'ya mutfak yapalım diye konuşuyorduk. Hatta Pinterest'den bir sürü fikir bulup, ocağın düğmeleri için pet şişe kapağı bile biriktirdik. Ama, bir türlü hayata geçiremedik bu kendin yap projesini. Toyzz Shop'ta Minnie'nin Mutfağını, özellikle de fiyatını görünce kendimiz yapmaktan vazgeçtik. Ben hediyeleri belli aralıklarla vermeyi düşünmüştüm. Özellikle de yılbaşına daha yakın bir zamanda vermek için, ama Ahmet'i tutmak biraz zor oldu. Ne yapacağını merak ettiğinden, bir an önce kurmak istiyordu. Sonunda 27 Aralıkta, bizim cadı mutfağına kavuştu:) Bu arada herkesi, özel yemeğimiz "Fırında Mermicek Çorbası"nı tatmaya bekleriz:)) 

          
      Son hediyeyi, yılbaşı gecesine sakladık. Zeynep Ela'nın Disney Junior'daki diğer favorisi, Prenses Sophia ya da onun değişiyle "Prenses Sopya":)) Ne zaman bir elbise giyse, "Prenses Sopya oldum ben" diyor:)) Biz de Prenses Sopya'yı görünce dayanamadık tabii. Paketi açtığında "aa Sopya, tetekkür ederim aldığınız için" dedi:)) Bütün gece yanından ayırmadı. Gece o uyurken çıktığımız için unutmuşuz, akşama kadar zor beklettik hadi gidip alalım deyip durdu.

       Hani derler ya yeni yıla nasıl girersen öyle gider diye; dilerim bütün yılı, hep böyle gülerek geçirir:)) 

         














2 Ocak 2015 Cuma

ZEYNEP ELA'NIN DOĞUM GÜNLERİ

          Tembel bir blog yazarı olduğumu kabul ediyorum. En son bloga uğradığım zamanı ben bile hatırlamıyorum. (tamam çok tembel bir blog yazarı:)) Aklımda sürekli, şunu yazayım bunu yazayım diye konular uçuşsa da faaliyete geçmesi oldukça uzun zaman alıyor. Bu yazıyı da ekim ayından beri kafamda yazıp duruyorum. Kısmet bugüneymiş.

           Başlığı yanlış yazmadım. Zeynep Ela'nın doğum gününü tam dört kez kutladık:)) 
   
           İlk kutlamamızı teyzeleri yaptı. (Gerçi onlar teyze denmesinden pek hoşlanmıyorlar:))) Dayımlar doğum gününde Ankara'da olamayacaklarından, kendilerine alternatif kutlama yaptılar.
                   
              Bizim cadı da pasta ve hediyelerle mest oldu tabii. 


      İkinci ve asıl kutlamayı, 27 Eylülde yaptık. Ben, bu doğum günü hazırlama işini çok seviyorum. O yüzden de bir konu belirlemek, o konuyla ilgili alışveriş yapmak; benim için hem kolay hem de çok zevkli. Bu doğum günümüzün konseptini  de geçen seneki doğum gününden hemen sonra seçtim diyebiliriz:)) Renkli bir doğum günü istediğim için, gök kuşağı güzel olur diye düşündüm. her yer renkli olmalıydı. Yiyecekler, süslemeler ve tabii ki Zeynep Ela'nın kıyafeti. Sanırım aklımdakilerin çoğunu yapabildim. 
       Kıyafetini Waikikiden aldık. 23 Nisan kıyafetlerinin arasında onu gördüğümde daha doğum gününe 6 ay vardı:))) Önce daha çok var diye düşünsem de sonra bulamama ihtimali de devreye girince, aldık koyduk dolaba.  
       Pinterest sayesinde aklımda bir çok plan vardı. Bir çoğunu da gerçekleştirdim diyebilirim. Beni en çok zorlayan hazırladığım yazılar oldu. catchmyparty sitesinde bulduğum ücretsiz baskıları özelleştirmek, uygun program olmayınca baya yorucu oldu. Seneye ya uygun programlardan birini kullanmayı öğreneceğim ya da hazır bulunanlardan bir konu seçeceğim:)) Yine de içime sinen bir iş çıktı ortaya. 
                                  

        Bu aralar her doğum gününde, düğünde çerçeve yapma modası var. Ben biraz daha farklı bir şey olsun istedim. Bunda baskıyı yaptırdığımız yerdeki genç arkadaşın da çok katkısı oldu. Ben kafamdakini anlattım o da yaptı:)) Afişin her iki yanına, 6' şar tane uçan balon koyduk. Bu arada Ankara'da balon şişirmek için oldukça fazla para isteyen yerler olduğunu da öğrenmiş olduk. Ama Zeynep Ela fotoğraf çektirmeme gününde olduğundan, gelen misafirlerimizin fotoğraflarını çekebildik sadece.

        Soframız da doğum günü kadar renkliydi. Rengarenk şekerlemelerle süslü bir kekimiz, bonibonlu 2 rakamlı kurabiyelerimiz, bulut şeklinde tuzlu kurabiyeler, pop kekler, meksika fasülyeli rengarenk salatımız, 3 renkli patates salatamız, böreğimiz ve dolmamız vardı. Renkli çatallar, balonlu peçeteler, bardaklar ve tabaklarla servis yaptık. Pastamızsa tabii ki gök kuşaklıydı:))
       

                                   
     
      Zeynep Ela ilgiden ve hediyelerden deliye döndü. Çok eğlendi. Zaman zaman bize iki yaşında olduğunu hatırlatsa da oldukça güzel bir gün oldu, hem onun hem de bizim için. Giderlerken konuklarımıza, bugünü hatırlasınlar diye küçük bir hediye verdik. Bonibonla doldurduğum minicik şişeler:)
 

      Gerçek doğum günü olan 30 Eylülü öylesine geçirmek içime sinmeyince, 2 yaş kontrolünden sonra gittiğimiz AVM'de bir kez daha üfledi mumları bizim küçük hanım.

             


           Bitti mi sandınız:)) Dördüncü ve son doğum günü kutlamasını, İstanbul'da yaptık. Doğum gününe ne halası, ne de babaannesi gelebilmişti. Biz de doğum gününü onlara götürdük:)) Özge ablamızın doğum günü de bizim cadıdan 2 gün önce olunca ikisi için bir şeyler yaptık. 

         Böylece bizim için hem keyifli, hem de yorucu bir maratonu sona erdirmiş olduk. Ama Zeynep Ela'nın mumları üflerken yüzünde beliren ifade her şeye değerdi. O bunları sadece fotoğraflardan ve yazılanlardan hatırlayacak, bizse küçük bebeğimizin büyüdüğünü görmenin buruk sevinciyle.