18 Ekim 2014 Cumartesi

#ZEYNEPELA2OLDU


        İnsan içinde yaşarken anlayamasa da doğum günleri fark ettiriyor, zamanın nasıl da çabuk geçtiğini. Günler günleri, aylar ayları kovaladı ve Zeynep Ela 2 oldu bile. Bir çocuğun büyümesi gerçekten mucizevi bir şey. Bir tırtılın kelebeğe dönüşmesi gibi. Üstelik o kadar hızlı ki bazen yetişemiyorsun.
      Geçtiğimiz 6 ayı dolu dolu geçirdik diyebiliriz. Bir sürü ilk yaşadık. Emmeyi bıraktık, ilk kez uzun süre ayrı kaldık ve en sonunda geçtiğimiz hafta emzikle vedalaştık. Ben Zeynep Ela ile olan maceramızı bilgisayar oyununa benzetiyorum bazen, içinde kimi zor kimi kolay, bir sürü “level” olan. Bu level, pek kolay sayılmasa da macera giderek daha eğlenceli oluyor.

      Sırada Zeynep Ela’dan haberlerJ
      Gelişim: Kilomuz 13 Kg, boyumuz ise 89 cm olmuş. Boyunun ortalamanın üzerinde olması kısa bir aile olarak bizi baya bir sevindirdi doğrusu.
      Artık, merdivenleri yardımsız rahatlıkla çıkıp inebiliyor. Bunda yaz boyu tırmandığımız kaydırakların büyük etkisi oldu tabii. Zıplamayı çok seviyor. Bazen evde, bazen yolda yürürken, en çok da yatağın üstünde “zıppa” diyip zıplıyor.  
      Dişlerimiz hala tamamlanmadı. Bazen ağzım acıyor diyor. Alt arka azılar ucunu göstermiş ama hala çok yolumuz var gibi görünüyor. Dişlerini fırçalamak çok hoşuna gidiyor. Suların kirliliğinden dolayı biraz ara vermiş olsak da tekrar başladık. Önce ben fırçalıyorum, sonra fırçayı ona veriyorum. Fırçayı yerine koydurmak epey zor oluyor.
      İnatlaşmalar tam gaz devam ediyor. Bunlara sos olarak sebepsiz ağlamalar eklendi. Mesela bugün oynadığı oyun hamurunun şekli bozulduğu için, neredeyse 15 dakika ağladı kendimizi dışarıya zor attık da biraz rahatladı.
      Artık yanında oturulursa saatlerce oyuncaklarla oynayabiliyor. Bebekler ve yemek takımlarıyla çok oynasa da en çok kule yapmayı seviyor tabii bir de yapılmış kuleleri bozmayıJ



      Tuvalet konusunda %50 ilerleme sağladık diyebiliriz. Kaka olayını halettik ama çiş konusu hala sıkıntılı. Doktorumuz sabah kuru kalkmıyorsa çok zorlamayın dediği için şimdilik sadece soruyoruz.
      Artık büyüklere karşı oldukça çekingen davranıyor. Tanımadığı birine ya da uzun süredir görmediği birine yaklaşması epey uzun sürüyor. Çocuklara daha kolay yaklaşsa da eskisi gibi bağrına basmaya çalışmıyorJ
      Saçlarımız baya uzadı. Artık izlediği çizgi filmdeki kızların saçı gibi yapalım deyince bağlamama izin veriyor. Uçları dalgalı oldu. Umarım düzelmez.


      Uyku: Emziği bırakmamızla beraber uykularımızda yine sıkıntılı bir döneme girdik. Gece 1 gibi uyanıyor ve “büük yatağa gidelim” diye ağlıyor. Gündüz anneannesine de zorluk çıkarıyormuş. Gerçi son birkaç aydır bu konuda çok gelgit yaşadık, çocuk da haklı. Yazlıkta birlikte uyuyorduk, Ankara’ya gelince yatağa alışma sürecimiz zorlu oldu. Sonrasında İstanbul’da yine birlikte uyuduk ve gelince hem emziği bıraktık hem de tekrar odasında yatmaya başladı. Sanırım birkaç gün daha zorluk çekeceğiz.

      Yemek: Bu aralar yemek konusu tam bir işkenceye dönmüş durumda. Normalde ağzına bir kere değdikten sonra yemeğe devam ederdi. Şimdiyse, yemeyi tamamen reddediyor. Bense zorlamakla zorlamamak arasında gidip geliyorum ve bu gerçekten çok zor.
      En kolay öğün kahvaltı. Haşlanmış yumurtayı çok seviyor. Arada peynir bile yiyor. Ama omlet ya da peynirli yumurta olursa yine zorluyor.
      Ekmek hala favorisi. Hatta bir şeyi yedirmek için ekmeği kullandığımız oluyor. Tarhana ve yoğurt çorbasını çok seviyor. Pilavı bazı şeyleri yedirmek için kullandığımızı fark etti sanırım, çünkü artık kaşıktaki diğer şeyi görünce onu da yemek istemiyor. Umarım bu geçici bir süreçtir.
      Sevdikleri: Suyla yapılan her şey; banyo, el yıkama, deniz, havuz.
      Kovalamaca, boğuşma ve saklambaç.
      Müzik; Herhangi bir müzik sesi duyduğunda, nerede olursa olsun, durup dans etmeye başlıyor.

      Çizgi film; Canım Kardeşim hala favorisi, Mickey’nin Kulüp Evi ve Çilek Kızı da seviyor.
      Oyun parkları; özellikle top havuzu.

      Bütün hayvanlar.
      Kitap okunması.
      Sevmedikleri: Zorlanmak.
      Fotoğraf çektirmek.
      Yemek yemek.
      Uyumak.
      Zeynep Ela’nın Kelimeleri: Artık oldukça geveze ve taklitçi bir kızımız var. Birçok kelimeyi söylüyor hatta cümleler kuruyor.  Çoğu zaman bizim söylediklerimizi tekrarlıyor. “k” leri söylemekte zorlanması, bazen ne dediğini anlamamızı zorlaştırsa da bence çok sevimli.
     Zeymep: Zeynep
     Fu: Su
     Pop: Top
     Pöpük: Köpük
     Papak: Kapak
     Böbek: Göbek
     Mücik: Müzik
     Abıkkı: Ayakkabı
     Merbaba: Merhaba
     Ababa: Araba
     Milgisayar: Bilgisayar
     Çüçücük: Küçücük
     Pöpek: Köpek
     Bir bebek gördüğünde ya da küçük bir şey: “ Ooo çüçücük”
     Bana sarılırken: “annem annem”
     Şeşil: Yeşil
     Pabak: Tabak
     Emcik: Emzik
     Yeter değil: Yetmez
     Şobe: Sobe
     Piyav: Pilav
     Papure: Tabure
     Men: Ben
     Bikte: Birlikte
     Tontes: Domates
      Fafa: Zürafa

  

1 yorum: