6 Mart 2014 Perşembe

ZEYNEP ELA'SIZ İLK GECE

     Biz Zeynep Ela'dan önce (ZÖ:)) oldukça sık dışarı çıkan, sinemaya, tiyatroya eğlenmeye giden bir çifttik. Zeynep Ela'nın hayatımıza katılmasıyla, böyle küçük zevklerimizi rafa kaldırmak zorunda kaldık. İlk bir sene emmesi, uyku saati falan derken zaten çıkamadık. Sonrasında ise hem bütün haftayı ayrı geçirdiğimizden kalan zamanı onunla geçirmek istememiz, hem de zaten hafta içi hergün Zeynep Ela'ya bakan anneannemize daha fazla yük olmamak için biz çıkmak istemedik. Ta ki geçen cumartesiye kadar.
     Her şey, Sezen Aksu'nun Ankara'da konser vereceğini öğrenmemle, başladı. Sezen Aksu, benim canlı olarak dinlemeyi en çok istediğim sanatçıydı ve Ankara'ya geliyordu. Ama konser 9'da başlayacaktı. Yani ya konsere gitmeyecektik, ya da Zeynep Ela anneannesinde uyuyacaktı. Daha önce geceyi hiç ayrı geçirmemiştik. Kafamızda bir sürü soru vardı. Anneannesinde uyuyacak mı, gece sorun çıkaracak mı... Sonunda benim konsere gitme isteğim ağır bastı. Hatta çok da istekli olmayan Ahmet'i bile ikna ettim ve biletleri aldık. Kafamızdaki sorularla, heyecan içinde beklemeye başladık.
      Büyük gün gelip çattığında, her şey çok güzel başladı. Önce dayımlar geldiği için hep birlikte anneanneme gittik, sonrasında ise annemin kuzenleriyle olan gününe. Her gittiğimiz yerde Zeynep Ela kendisine olan ilginin keyfini çıkarttı. Oyunlar oynadı, dans etti, parka gitti. Ama sanki akşam olduğunda gideceğimizi hissetmiş gibi, benim kucağımdan ayrılmamaya başladı. Uyku saati yaklaşınca, emzirip anneannesindeki yatağına yatırdık ama bu durumdan hiç hoşlanmadı. Epey bir süre mızırdandı. Biz de zaten uyumasını beklemeden çıkmak zorunda kaldık. Sonradan telefon ettiğimizde zor da olsa uyuduğunu öğrenince biraz rahatlayıp, konser salonuna girdik.
        Konser Congresium'daydı. Daha önce bir kaç fuara gitmiştik ama, konser salonunu ilk defa gördük. Oldukça büyük ve güzel bir salon olmuş. Bence tek sıkıntı tuvaletlerdi. Kadınlar tuvaletinin önünde uzun bir kuyruk oluşmuştu. Hatta bu nedenle arada gitmeye cesaret edemedim. Bilet fiyatlarındaki pahalılığı düşününce, acaba boş kalır mı diye düşünmüştük ama içerisi her yaştan dinleyici ile hınca hınç doluydu. Hatta bazı yerlere sandalye koymuşlardı.
       O kadar uzun zamandır başbaşa bir şey yapmamışız ki, önce baya bir tuhaf geldi bize bu durum. İkimiz de sudan çıkmış balık gibiydik. Neyse ki yavaş yavaş konser havasına girdik. Yine de şeytan dürttü ve konser başlamadan son bir kez arayım dedim.  Keşke aramasaydım. Uyandığını, çok ağladığını tekrar uyutamadıklarını söyledi, babam. ama tam o sırada müzik başladı ve kapatmak zorunda kaldım. Ondan sonrasında, hayatımda ilk kez beynimin ikiye bölündüğünü hissettim. Bir tarafı şarkılara katılıyor, konserden zevk almaya çalışıyor; diğer tarafı ise ne yaptılar, uyudu mu, hasta mı diye endişe ediyordu. Neyse ki verilen arada uyuduğunu öğrendik de konserin ikinci bölümünde beynimin gereksiz endişe merkezini dinlememeyi becerebildim.
       Sezen Aksu'yu canlı dinlemek bence büyük bir keyifti. Hem o, hem de orkestra çok iyiydi. Son zamanlarda kendisine duyulan tepkinin farkında olmalı ki, ilk şarkıyı Denizlere son şarkıyı da Sivas'ta ölenlere ithaf etti. Aralardaki konuşmaları da o yöndeydi. Ahmet'in dediği gibi belki de günah çıkarttı, kimbilir. Gerçi beni politik düşüncelerinden çok, müziği ilgilendirdiği için benim için eşsiz bir geceydi.
     
                            Yerimiz çok kötü olmasa da fotoğraf çekmek için yeterince iyi değildi.

        Sahnede Sezen Aksu'yu, Fahir Atakoğlu'nu ve diğer orkestra elemanlarını izlerken, orada olmanın ne kadar muhteşem olduğunu düşündüm. 3000 kişi sizin şarkılarınızı söylerken, sizi alkışlarken orada olmak... Bir de keşke dedim, ben de işimi böyle severek yapabilseydim, ya da sevdiğim bir işi yapıyor olsaydım.
        Konser çıkışı, ikimiz de yorgun ama mutluyduk. Eve gelip de Zeynep Ela'nın yatağını boş görmek ise çok tuhaftı. O kadar alışmışız ki varlığına, eksiklik hissettik. Yine de sabaha kadar deliksiz uyumak çok güzeldi :)  Gerçi anneannemiz uyuyamamıştı, ama neyse ki Zeynep Ela gece bir daha uyanmamış. Sabah gittiğimizde de keyfi yerindeydi.

 

     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder