ZEYNEP ELA’NIN ÇIKAN DİŞLERİ ANKARA VE İSTANBUL’DA
TÖRENLERLE KUTLANDIJ
Zeynep Ela, diş çıkartma konusunda
biraz erken davrandı. 4. ayımız bittiğinde alttaki iki dişimiz de kendini
göstermişti. Halamızın ortaya attığı diş buğdayı fikri, benim de aklıma yatınca başladım internetten
araştırmaya. Bir yandan da babaannemizden gelecek haberleri bekliyorduk. Doktor,
yeni ameliyat olan babaannemize seyahat izni vermeyince; biz de önce Ankara’da,
sonra da İstanbul’da iki kutlama yapmaya karar verdik. Ben o sırada Gülcihan
Halamın da burada olacağını düşünüp, ona göre tarih belirlemiştim. Ama onun diş buğdayına kalamayacağını
öğrenince bizim diş buğdayı kutlaması üçe çıktı. (Burada, görmemişin bir kızı
olmuş, üç diş buğdayı yapmış dediğinizi duyar gibi oluyorumJ)
İlk kutlama, anneannemizin evinde oldu.
Zeynep Ela’nın dişlerini ilk gören olduğu halde, o gün nöbette olacağı için
gelemeyecek olan Özlem teyzemiz ve halam için yaptık. Annem, ilk defa
pişireceğinden biraz endişeli de olsa, buğday konusunda tam not aldı.
İkinci diş buğdayını, 16 Martta bizim
evde yaptık. Günler öncesinde başladık hazırlık yapmaya. Gelenlere hediye etmek
için diş fırçaları aldık. Zeynep Ela, son anda dişlerini gösteren bir poz
vererek fırçaların üstüne bağlayacağımız kâğıdı güzelleştirdi.
Üzerinde “Zeynep
Ela’nın Dişi Çıktı” yazan banner, bir sürü süs ve balonlarla süsledik salonu.
Bahar Teyzemizin elleriyle yaptığı güzel diş kurabiyeleri,
anneannemizin diş
buğdayı, benim yaptıklarım, Büyük Anneannemizin yaptığı börek, Hanife Halamın
ve Belkıs Teyzemin kurabiyeleriyle donattık masayı.
Zeynep Ela’nın da keyfi yerindeydi. O kucak
senin, bu kucak benim dolaştı durdu bütün gün. Ama sanırım en çok, diş
buğdayını etrafa dağıtırken eğlendi. Dişleri kolayca çıksın diye başından
buğday taneleri döktük. Bu arada masaya koyduğumuz telefon, bilgisayar,
tansiyon aleti, tornavida, fotoğraf makinesi, kaşık ve kalemden telefonu seçti.
Ancak, anneannem bizleri doktor yapamamanın da etkisiyle, en küçük torun belki
doktor olur diyerek zorla tansiyon aletini de tutmasını sağladı. Bakalım bizim
küçük hanım ne olacak? İletişimci mi doktor muJ
Üçüncü ve son diş buğdayını ise 23
Nisan’da babaannemizin evinde yaptık. Bu seferki diş buğdayına halamız
damgasını vurdu. Gerek yaptırdığı diş kurabiyeleri, gerekse hazırladığı minik
hediyelerle.
Ama asıl bomba diş buğdayıydı. Pudra şekeri ile tatlandırdığı buğdaya, kuru meyveler ekledi, jelibon, kuruyemiş ve damla çikolatayla süsledi. Gerçekten görüntü olarak da tat olarak da çok güzeldi. Soframızda ise pide, salatalar ve Sevil Teyzemizin keki vardı. Kapanış ise dedemiz ve büyük amcamızın kaşık oyunuyla oldu.
Ama asıl bomba diş buğdayıydı. Pudra şekeri ile tatlandırdığı buğdaya, kuru meyveler ekledi, jelibon, kuruyemiş ve damla çikolatayla süsledi. Gerçekten görüntü olarak da tat olarak da çok güzeldi. Soframızda ise pide, salatalar ve Sevil Teyzemizin keki vardı. Kapanış ise dedemiz ve büyük amcamızın kaşık oyunuyla oldu.
Her iki diş buğdayında da en çok
dikkati pastalar çekti. Şeker hamurlu pastaları sevmediğimizden, ikisinde de
sadece süslemeler şeker hamuruydu. Ama doğrusunu söylemek gerekirse, İstanbul’daki
pasta görüntü olarak daha güzel olsa da lezzet açısından Ankara’da
yaptırdığımız pasta daha güzeldi.
Hepsinin en güzel kısmı ise;
sevdiklerimizle bir arada olmaktı. Dilerim Zeynep Ela hep böyle sevgi dolu
kalabalıklar içinde büyür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder